KİTABIN ADI
|
Mitolojilerle Derin Denizli
|
KİTABIN YAZARI
|
Nuray Yakaryılmaz – Ümit
Şıracı
|
KİTABIN ÇEVİRMENİ
|
-
|
KİTABIN YAYINEVİ
|
Kömen Yayınları
|
KİTABIN BASKI YILI
|
2013
|
KİTABIN BASKI SAYISI
|
1. Baskı
|
KİTABIN SAYFA SAYISI
|
166 syf
|
KİTABIN DİZGİ/BASKI
KALİTESİ
|
10/10
|
KİTABIN YAZIM-DİL
KALİTESİ
|
10/10
|
KİTABIN
EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
|
9/10
|
Bu
kitabı blog dostlarımdan Sezer Hanım önerdi. Ülkemizde sayısı ne yazık ki
henüz az olan alan çalışması içeren eser özellikle Denizli ili çapında
araştırması ile her zaman başvurulabilecek önemli bir kaynak eser. Bunun
ötesinde bir süre önce tanıtımını yaptığım John Steinbeck’in “Bilinmeyen Bir Tanrıya” kitabının
okunmasıyla üst üste gelmesi nedeniyle yakaladığım ortak noktaları paylaşmak
istiyorum.
Bu
kitaptan;
“Ulu ağaçlar, Türklerin mitolojileri ve
mitolojilere bağlı olarak uygulanan ritüeller için de önemli bir yer tutar.
Söz konusu olan bizatihi ağaca tapınma değildir, ağaçlar kutsalın bir tezahürüdür.”
“Ölüyü bir ağacın içine yerleştirmek, ona ilahi bir güç ve
ebedi bir yaşam sağlayacağı düşüncesi ile yapılır.”
“Türklerde ağaç, ruhların gelip gittiği bir yoldur.”
“Kayın ağacından türeme çok görülen bir motiftir.
Uygurlarda ağaç, hakan ve hakan soyunun simgesidir… Kayın-Ata, Kayın-Ana ifadeleri
buradan gelir.”
“Anadolu’da her köyde kovuklu ve yaşlı
kutlu bir ağaç vardır ve bu ağaçlar asla kesilmez.”
“Mağaralar doğum yerleridir. Yani toprak
ananın rahmidir…Mağaralardaki mezarlıklar, bir takım erginlenme ve kurban ritüellerinin
buralarda gerçekleşmesi, anneye mistik bir dönüş olarak açıklanabilir.”
Yukarıdaki
adet ve ritüellerin Türk kökenli olduğuna kuşku yoktur. Kaynağı Orta-Asya’dan
ve yüzyıllar öncesinden Gök Tanrı inancının tezahürüdür. John Steinbeck
kitabında, çiftlikteki ulu ağaçtan bahsederken, romanın kahramanı, ölen
babasının ruhunun ağaca yerleştiğini varsayıyor. Yine aynı romanda, yörenin
yerlilerinin (Kızılderililer kastediliyor) kutsal saydığı bir mağara
bulunmakta ve Joseph Wayne, doğanın tekrar canlanması için bu mağaranın
girişinden akan suyun kurumaması için çabalar. Buradaki tipik anlatıların
yukarıdaki alıntılarla çakışması ne kadar hayret verici. John Steinbeck’in
Türk ritüellerinden kuşkusuz habersiz, ama yerli inançlarını araştırarak
romanında kullanmış.
Mustafa
Kemal Atatürk’ün “Güneş Dil Teorisi” kapsamında Amerikan yerlilerinin adet ve
inançlarının araştırılarak rapor hazırlamasını istemesine ne dersiniz?
Bir
köken birliği var mıdır acaba?
Bu
kitap, kuşkusuz kitaplığınız için iyi bir kazanç olacaktır.
|
bloğunu meraklılarına tavsiye ederim.
Merhaba Mehmet Bey,
YanıtlaSilKızılderililerin dikkat çeken özelliklerinden başlıcalarına bakacak olursak Türklerin özelliklerine çok benzeşmektedir. Mesela.. İyi bir savaşçı olması, çadırlarda yaşaması, çok iyi ata binmesi ve de Muazzez İlmiye ÇIĞ'ın da ifade ettiği gibi "Güneş'e tapmak. Ki bu çok eski bir Türk inancıdır. Dolayısıyla, neden olmasın! Saygılarımla...
Dünya tarihinde benzeşen çok konu ve olay var. Büyük bir kısmında Türk tarih ve töresinden benzerliklerin olması gerçekten tarihi yapan bir halk olduğumuzu ortaya koyuyor.
SilSevgi ve en derin saygılarımla.
Okumuşsunuz:) Nuray Hanım'ı Facebook'ta da takip ediyorum. Çok faydalı bilgiler paylaşıyor. Hem de her gün. Facebook hesabınız varsa öneririm. Sevgi ve saygılarımla...
YanıtlaSilFaydalı öneriniz için size tekrar teşekkür ederim. Ne yazık ki facebook sayfam yok izleyemeyeceğim. Ben de yazının sonunda Ümit beyin blog adresini paylaştım. Güzel yazılar var.
SilSevgi ve en derin saygılarımla.
Antik kentlere ve miteolojiye ilgi duyan bir insan olarak, paylaşımda bulunduğunuz bu kitabı ve John Steinbeck’in “Bilinmeyen Bir Tanrıya” kitabı ile ortak noktaları ele aldığınız bilgileri oldukça önemli buldum.
YanıtlaSilBirbirinden değerli ve bilgilendiren paylaşımlarınız için teşekkürler Mehmet Bey.. Esenlikler dilerim.
Yakın zamanlarda ikisini de okuyunca doğrusu etkilenmemek elde değil. John Steinbeck'in Türk adet ve geleneklerini bilmesini beklemiyorum ama yerli inanışları üzerine araştırma yaptığına inanıyorum. Yakaladığı benzerlikler çok şaşırtıcı geldi bana. Bir de hep anlatılan, Orta Asya haklarının Bering boğazı yolu ile Amerika'ya geçtikleri ile bir araya gelince etkileyici buldum doğrusu. Benzer konulara meraklı olduğunuz için sanırım kitaplığınızda bulunması gereken bir kitap.
SilSevgi ve en derin Saygılarımla.