21 Nisan 2017 Cuma

NİSAN AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 3



KİTABIN ADI
Ateşin Kızları (Sylvie – Rüya ve Yaşam)
Le filles du feu
KİTABIN YAZARI

Gerard De Nerval

KİTABIN ÇEVİRMENİ
Erdoğan Alkan
KİTABIN YAYINEVİ
İthaki Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
2005
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
167 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10 (Bir dizgi hatası var)
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
8/10


De Nerval’in Türk okurlar tarafından çok tanındığını sanmıyorum.  Oldukça genç bir yaşta yaşamını yitiren yazarı, Umberto Eco’nun “Edebiyata Dair” kitabını okurken keşfettim. Eco, bu kitabındaki denemelerinden birisini “Sylvie” uzun öyküsüne ayırmış. Eco’nun çok etkilendiğini ifade ettiği bu denemesi neredeyse öykü kadar geniş ve detaylı, hatta şemalara sahip ilginç bir yazı. Elbette bu denemeden sonra Sylvie’yi okumak şart oldu.
De Nerval’in bu kitabında “Sylvie” dışında “Valois Türküleri ve Efsaneleri” adlı bir denemesi ile “Rüya ve Yaşam” adlı, bir öykü diyemeyeceğimiz ama belli bir zaman süresince yazılmış düşüncelerinin kaleme dökülmesi dersek daha doğru olacak.
“Sylvie” ve “Ateşin Kızları”ında bahsettiği “Sylvie” ve “Aurelia” adlı kadın kişilikler, De Nerval’in ölümüne dek çoşkuyla sevdiği “Jenny Colon” adlı tiyatro sanatçısı olduğu kabul ediliyor.
Öyküden, Eco kadar etkilenmesem de (elbette onun edebiyatçı kişiliği ile sergilediği derinlemesine irdelemeler hayranlık verici) De Nerval’i tanımak bakımından okunabilir.


Gerard de Nerval, (d. 22 Mayıs 1808 – ö. 26 Ocak 1855). Gérard Labrunie 'nin yazılarında kullandığı ismidir. Romantizmin en güçlü temsilcisi olan Fransız; şair, yazar ve gezgindir. Birçok defa Türkiye'ye de uğramış, İstanbul'un en çok mezarlıklarını beğenmiştir. Dünya edebiyat tarihinin en önemli şairlerinden ve yazarlarından biridir.

Hayatı

Paris'te doğan Nerval iki yaşındayken, annesi Silezya'da vefat eder. Babası, Napolyon'un ordusunda askeri doktordur. Amcası, Antoine Boucher'in yanında; Valois bölgesinin kırsal kesimi olan Mortefontaine'de yaşar. Babasının 1814 yılında savaştan dönmesi üzerine tekrar Paris'e gönderilir. Birçok defa, Valois tarlalarına geri dönen Nerval, Valois şarkıları ve efsanelerini bu dönemde yaratır.
Çevirmenlik hevesi, Goethe'in Faust (1828) eseriyle başlar ve bu O'nu ünlü eder. Goethe'nin de takdirlerini alan Nerval, 1840'lı yıllarda da Heinrich Heine'nin şiirlerini Fransızca olarak sunar.
Üniversite'ye gittiği 1820'li yıllarda Theophile Gautier ve Alexandre Dumas ile dost olur. Nerval'in şiirleri Romantik Deizm içerir; bu dönemde hayranları arasında Victor Hugo da bulunmaktadır.
Dönemin Mason dünyasının önemli şahıslarından olan Nerval, uyuşturucu madde bağımlısı olmuş; 1841 yılı itibarıyla birkaç kez akıl hastanesinde yatmıştır. Görevi vesilesi ile birçok ülke gezen Nerval, hiçbir şehirde yerleşik bir hayat sürememiştir. O'nun Paris'de 1820'li yıllarda, Lüksemburg ve Hollanda'da da 1830'lu ve 1840'lı yıllarda yaşadığı aşkları şiirlerine de yansımıştır.
1855 yılında, 47 yaşındayken Paris'te bir parkta ilk aşık olduğu kadını ailesi ile piknik yaparken görür. Çocuklarıyla mutlu olan babanın yaşamını kıskanarak tekrar bir bunalım içerisine girer. (Başka bir görüşe göre de; ilk aşkını, kocası ile beraber balkonda çocuklarıyla yemek yerken gördüğüdür.) Öldüğü gün, "Sıcak bir kış günü" tasviriyle dünya tarihine geçer.
Teyzesine "bu akşam beni bekleme, çünkü gece kara (siyah) ve ak (beyaz) olacak..." mısralarını içeren bir şiir yazan Nerval kendini bir sokak lambasına asar. (Başka bir görüş de, kendini evinin pencere demirlerinden asarak intihar ettiğidir.) O'nu görmeye gelen şairler, asılmış bedeni karşısında saygı duruşuna geçerler.
Paris'teki Pere Lachaise mezarlığına gömülen Nerval, aşkı için intihar eden ender romantizm dönemi şairlerindendir. Umberto Eco tarafından İtalyanca'ya çevirilmiş olan eserleri İtalyan edebiyatını yönlendirirken; Nerval ayrıca modern sürrealizmin en büyük ilham kaynaklarından biridir.

Başlıca Eserleri

·         1851 - Voyage en Orient (Doğuya Seyahat) (Kahire ve Beyrut'a yaptığı geziler doğrultusunda yazılmıştır)
·         1852 - Les Nuits d'Octobre (Ekim geceleri)
·         1853 - Sylvie (Romantik edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden biridir)
·         1854 - Les Filles du Feu (Ateşin Kızları) (Küçük hikâyelerden oluşmaktadır)
·         1855 - Aurelia (Romantik edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden biridir)
·         1856 - Promenades et Souvenirs (Gezintiler ve hatıralar)


            

8 yorum:

  1. Sıradışı bir hayat hikâyesi. Romantizmin doruklarında bir o kadar hassas ve duygulu...sonu ise iç burkutucu. Daha önce hiç duymadığım bir isim Gerard de Nerval. Eco çok etkilenip kitabında yer vermiş bu öyküye ve sizin de dikkatinizi çekmiş, bize de Sylvie’yi okumak kalıyor. Edebi dünyamızı zenginleştiren kitap seçkilerimize sizin yapmış olduğunuz bu katkılar tarifsiz. Çok teşekkürler Mehmet Bilgehan Bey. Size ve ailenize dingin bir haftasonu dileklerimle..Esenlikler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. De Nerval ile Sylvie'yi Eco sayesinde öğrendim. Sylvie'yi yazarken Eco, önce ya da sonra bu öyküyü okuyun diyor. Ben diyorum ki Sylvie'yi okursanız Eco'nun denemesini ihmal etmeyin.
      Sevgi ve en derin Saygılarımla.

      Sil
  2. Uzun zamandır Doğuya Yolculuğu arıyorum ama bulamadım. Net üzerinde satış yok. Sahaflarda adını bile duyan olmamış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de gezi kitaplarına merakım var. Bunu bulup okumak isterim. Belki sahaflarda bulunabilir.
      Sevgi ve en derin Saygılarımla.

      Sil
  3. Böyle kitap dolu yazıları seviyorum... :) :)
    Kitaplar!

    Neyse, ben de beklerim sayfama! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi bir kitapsever olarak yorumlarınızı bekliyorum.
      Sevgi ve en derin saygılarımla.

      Sil
  4. Fakülte yıllarımda, romantizmin güçlü isimleri arasında yer alan şair olarak ilgimi çekmişti. Zira bölüm başkanımız olan sayın hocamız onun "aşkı için intihar ettiği"nden bahsetmişti... Dolayısıyla Gérard De Nerval gerek tutkulu, gerekse çalkantılı hayatıyla zihnimizde yer eden isimlerden birisidir. Bu nedenle yazarın adıyla dikkatimi çeken yazınız, üniversite yıllarımı hatırlamama neden oldu Mehmet Bey. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir paylaşım. Ben açıkçası ismini Eco'nun bahsetmesinden önce duymamıştım. Kısa yaşamına sığdırdıklarıyla ölümsüzleşmiş.
      Sevgi ve en derin saygılarımla.

      Sil