KİTABIN ADI
|
Ateşin
Kızları (Sylvie – Rüya ve Yaşam)
Le
filles du feu
|
KİTABIN YAZARI
|
Gerard De Nerval
|
KİTABIN ÇEVİRMENİ
|
Erdoğan Alkan
|
KİTABIN YAYINEVİ
|
İthaki Yayınevi
|
KİTABIN BASKI YILI
|
2005
|
KİTABIN BASKI SAYISI
|
1. Baskı
|
KİTABIN SAYFA SAYISI
|
167 syf
|
KİTABIN DİZGİ/BASKI
KALİTESİ
|
10/10 (Bir dizgi hatası
var)
|
KİTABIN YAZIM-DİL
KALİTESİ
|
10/10
|
KİTABIN
EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
|
8/10
|
De Nerval’in Türk okurlar
tarafından çok tanındığını sanmıyorum.
Oldukça genç bir yaşta yaşamını yitiren yazarı, Umberto Eco’nun “Edebiyata
Dair” kitabını okurken keşfettim. Eco, bu kitabındaki denemelerinden birisini
“Sylvie” uzun öyküsüne ayırmış. Eco’nun çok etkilendiğini ifade ettiği bu
denemesi neredeyse öykü kadar geniş ve detaylı, hatta şemalara sahip ilginç
bir yazı. Elbette bu denemeden sonra Sylvie’yi okumak şart oldu.
De Nerval’in bu kitabında “Sylvie”
dışında “Valois Türküleri ve Efsaneleri” adlı bir denemesi ile “Rüya ve Yaşam”
adlı, bir öykü diyemeyeceğimiz ama belli bir zaman süresince yazılmış
düşüncelerinin kaleme dökülmesi dersek daha doğru olacak.
“Sylvie” ve “Ateşin Kızları”ında
bahsettiği “Sylvie” ve “Aurelia” adlı kadın kişilikler, De Nerval’in ölümüne
dek çoşkuyla sevdiği “Jenny Colon” adlı tiyatro sanatçısı olduğu kabul
ediliyor.
Öyküden, Eco kadar etkilenmesem de
(elbette onun edebiyatçı kişiliği ile sergilediği derinlemesine irdelemeler
hayranlık verici) De Nerval’i tanımak bakımından okunabilir.
|
Gerard de Nerval, (d. 22 Mayıs 1808 – ö. 26 Ocak 1855). Gérard Labrunie 'nin yazılarında kullandığı ismidir. Romantizmin en güçlü temsilcisi olan Fransız; şair, yazar ve
gezgindir. Birçok defa Türkiye'ye de uğramış, İstanbul'un en çok mezarlıklarını
beğenmiştir. Dünya edebiyat tarihinin
en önemli şairlerinden ve yazarlarından biridir.
Hayatı
Paris'te doğan Nerval iki yaşındayken, annesi Silezya'da vefat eder. Babası, Napolyon'un ordusunda askeri doktordur.
Amcası, Antoine
Boucher'in yanında; Valois bölgesinin kırsal kesimi olan Mortefontaine'de
yaşar. Babasının 1814 yılında savaştan dönmesi üzerine
tekrar Paris'e gönderilir. Birçok defa, Valois
tarlalarına geri dönen Nerval, Valois şarkıları ve efsanelerini bu dönemde
yaratır.
Çevirmenlik hevesi, Goethe'in Faust (1828)
eseriyle başlar ve bu O'nu ünlü eder. Goethe'nin de takdirlerini alan Nerval, 1840'lı
yıllarda da Heinrich Heine'nin şiirlerini Fransızca olarak
sunar.
Üniversite'ye gittiği 1820'li
yıllarda Theophile Gautier ve Alexandre Dumas ile dost olur. Nerval'in şiirleri
Romantik Deizm içerir;
bu dönemde hayranları arasında Victor Hugo da bulunmaktadır.
Dönemin Mason dünyasının
önemli şahıslarından olan Nerval, uyuşturucu madde
bağımlısı olmuş; 1841 yılı itibarıyla birkaç kez akıl
hastanesinde yatmıştır. Görevi vesilesi ile birçok ülke gezen Nerval, hiçbir
şehirde yerleşik bir hayat sürememiştir. O'nun Paris'de 1820'li
yıllarda, Lüksemburg ve Hollanda'da da 1830'lu
ve 1840'lı
yıllarda yaşadığı aşkları şiirlerine de yansımıştır.
1855 yılında,
47 yaşındayken Paris'te bir parkta ilk aşık olduğu kadını
ailesi ile piknik yaparken görür. Çocuklarıyla mutlu olan babanın yaşamını
kıskanarak tekrar bir bunalım içerisine girer. (Başka bir görüşe göre de; ilk
aşkını, kocası ile beraber balkonda çocuklarıyla yemek yerken gördüğüdür.)
Öldüğü gün, "Sıcak bir kış günü" tasviriyle dünya tarihine geçer.
Teyzesine "bu akşam beni bekleme, çünkü gece kara (siyah)
ve ak (beyaz) olacak..." mısralarını içeren bir şiir yazan Nerval
kendini bir sokak lambasına asar. (Başka bir görüş de, kendini evinin pencere
demirlerinden asarak intihar ettiğidir.)
O'nu görmeye gelen şairler, asılmış bedeni karşısında saygı duruşuna
geçerler.
Paris'teki Pere Lachaise mezarlığına gömülen Nerval, aşkı
için intihar eden ender romantizm dönemi şairlerindendir. Umberto Eco tarafından İtalyanca'ya çevirilmiş olan eserleri
İtalyan edebiyatını yönlendirirken; Nerval ayrıca modern sürrealizmin en büyük ilham kaynaklarından
biridir.
Başlıca Eserleri
·
1851 - Voyage
en Orient (Doğuya Seyahat)
(Kahire ve Beyrut'a yaptığı geziler doğrultusunda yazılmıştır)
·
1852 - Les
Nuits d'Octobre (Ekim
geceleri)
·
1853 - Sylvie (Romantik edebiyat tarihinin en
önemli eserlerinden biridir)
·
1854 - Les
Filles du Feu (Ateşin
Kızları) (Küçük hikâyelerden oluşmaktadır)
·
1855 - Aurelia (Romantik edebiyat tarihinin en
önemli eserlerinden biridir)
·
1856 - Promenades
et Souvenirs (Gezintiler ve
hatıralar)
|
Sıradışı bir hayat hikâyesi. Romantizmin doruklarında bir o kadar hassas ve duygulu...sonu ise iç burkutucu. Daha önce hiç duymadığım bir isim Gerard de Nerval. Eco çok etkilenip kitabında yer vermiş bu öyküye ve sizin de dikkatinizi çekmiş, bize de Sylvie’yi okumak kalıyor. Edebi dünyamızı zenginleştiren kitap seçkilerimize sizin yapmış olduğunuz bu katkılar tarifsiz. Çok teşekkürler Mehmet Bilgehan Bey. Size ve ailenize dingin bir haftasonu dileklerimle..Esenlikler..
YanıtlaSilDe Nerval ile Sylvie'yi Eco sayesinde öğrendim. Sylvie'yi yazarken Eco, önce ya da sonra bu öyküyü okuyun diyor. Ben diyorum ki Sylvie'yi okursanız Eco'nun denemesini ihmal etmeyin.
SilSevgi ve en derin Saygılarımla.
Uzun zamandır Doğuya Yolculuğu arıyorum ama bulamadım. Net üzerinde satış yok. Sahaflarda adını bile duyan olmamış.
YanıtlaSilBenim de gezi kitaplarına merakım var. Bunu bulup okumak isterim. Belki sahaflarda bulunabilir.
SilSevgi ve en derin Saygılarımla.
Böyle kitap dolu yazıları seviyorum... :) :)
YanıtlaSilKitaplar!
Neyse, ben de beklerim sayfama! :)
İyi bir kitapsever olarak yorumlarınızı bekliyorum.
SilSevgi ve en derin saygılarımla.
Fakülte yıllarımda, romantizmin güçlü isimleri arasında yer alan şair olarak ilgimi çekmişti. Zira bölüm başkanımız olan sayın hocamız onun "aşkı için intihar ettiği"nden bahsetmişti... Dolayısıyla Gérard De Nerval gerek tutkulu, gerekse çalkantılı hayatıyla zihnimizde yer eden isimlerden birisidir. Bu nedenle yazarın adıyla dikkatimi çeken yazınız, üniversite yıllarımı hatırlamama neden oldu Mehmet Bey. Saygılarımla...
YanıtlaSilGüzel bir paylaşım. Ben açıkçası ismini Eco'nun bahsetmesinden önce duymamıştım. Kısa yaşamına sığdırdıklarıyla ölümsüzleşmiş.
SilSevgi ve en derin saygılarımla.