Gezimizin 11. Günü,
aynı zamanda gezme açısından son günümüz olacak. 12. Günümüz sadece havaalanına
transfer ile geçecek. Gezimizin son durağı Bologna olacak. Aslında ilk durağımız
olmasına rağmen son günümüzü Bologna’ya ayıracağız. Ancak gezimiz sırasında
Bologna’da büyük bir fuar olması nedeniyle konaklama fiyatlarının aşırı
yükselmesi ve uygun otel bulamamamız nedeniyle konaklamamızı Modena’ya kaydırmıştık.
Modena, Bologna arası tren ile 4 durak ve yaklaşık 35 dakika kadar bir mesafe
tutuyor.
Sabah Parma’dan
yola çıkarak 60 kilometre mesafedeki Modena’ya ulaşıyor ve otelimize
eşyalarımızı bırakıyoruz. Modena kuzey İtalya’da Emilia-Romagna bölgesinde bir
şehir. Değişik meşhur noktaları bulunmasına rağmen hemen akla gelen, şehrin
otomobil sporları başkenti sayılması. İtalya’nın lüks otomobil üreticileri
Ferrari, Maserati, De Tomaso ve Pagani’nin merkezleri bu kentte. Lamborghini ise
Kent ile Bologna arasında. Ferrari’nin “360 Modena” modeli şehrin adını
taşımakta. Ferrari’nin en ünlü otomobil rengi “Modena sarısı”.
Şehir Po
ovasında kurulu. Çevresinde Po nehrine dökülen “Secchia çayı” ile “Panaro çayı”
bulunuyor. Şehrin, tadamadığımız mutfağı ünlü. Jambonu Parma ile yarışmakta.
Ayrıca “Polenta”, “Zampone” ve “Cotechino Modena” gibi ödüllü yemekleri
bulunuyor.
Modena Üniversitesi 1175’de kurulmuş. Hukuk ve tıp Fakülteleri dünyaca ünlü. Sabah eşyalarımızı bıraktıktan sonra Ferrari Müzesi’nde kısa bir tur atıp, aracımızı bırakmak için Bologna’ya doğru yola çıktık.
Günboyu Bologna’yı dolaştıktan sonra merkez istasyondan trene binerek gece Modena’ya döndük. Kısa bir şehir turundan sonra bir pizza restoranında akşam yemeğimizi yedik. Ancak gece tarihi merkez büyük ölçüde kapanmış olduğundan saat 22.00 olmasına rağmen kahve içecek bir mekan bulamadık. Sabah, bulduğumuz bir kafede şansımıza biraz Türkçe bilen (galiba Arnavuttu) bir garson yardımıyla kahvaltımızı yaparak Bologna havaalanına gitmek üzere Modena tren istasyonuna yöneldik. Herhangi bir tarihi mekanı ziyaret edememekle birlikte tarihi yapısıyla bize ilginç bir kent olarak göründü.
Modena Üniversitesi 1175’de kurulmuş. Hukuk ve tıp Fakülteleri dünyaca ünlü. Sabah eşyalarımızı bıraktıktan sonra Ferrari Müzesi’nde kısa bir tur atıp, aracımızı bırakmak için Bologna’ya doğru yola çıktık.
Günboyu Bologna’yı dolaştıktan sonra merkez istasyondan trene binerek gece Modena’ya döndük. Kısa bir şehir turundan sonra bir pizza restoranında akşam yemeğimizi yedik. Ancak gece tarihi merkez büyük ölçüde kapanmış olduğundan saat 22.00 olmasına rağmen kahve içecek bir mekan bulamadık. Sabah, bulduğumuz bir kafede şansımıza biraz Türkçe bilen (galiba Arnavuttu) bir garson yardımıyla kahvaltımızı yaparak Bologna havaalanına gitmek üzere Modena tren istasyonuna yöneldik. Herhangi bir tarihi mekanı ziyaret edememekle birlikte tarihi yapısıyla bize ilginç bir kent olarak göründü.
Modena daki 8000 aile den hic kimseyle karsilasmamis olmaniz sizin kusurunuz tren istasyonunun yanin da koccaman donerci dukkani nida gormemeniz buyuk sansizlik
YanıtlaSilSayın Kızılaslan, sizden çok özür diliyorum. Akşam 18.00'de sadece bir gece yatmak için kaldığımız şehirde saat 23'de yatana kadar 8.000 aileden birisini bulamamış olmamız bizim ayıbımız. Affedin. Yine sabah 7.00'de dönerciden döner yemeden şehirden ayrılmamız ise affedilecek gibi değil. bunlar için mutlaka Modena'ya tekrar gitmemiz gerekiyor.
SilSevgi ve mutluluk dileklerimle.