Tamara
Łempicka, tanınan adıyla Tamara de Lempicka (16
May 1898 – 18 March 1980) Polonyalı bir Art Deco tarzı resimleriyle ünlü bir
ressamdır. Holywood’un bir çok ünlü yıldız tarafından “Fırçalı Barones” olarak
adlandırılmıştır. Döneminde Burjuvazinin ve Yüksek sosyetenin en tanınan ve
aranan ressamı oldu. Yakın ilişkileri
sebebiyle pek çok elit salonda resimleri yer buldu.
Lempicka,
1898’de Varşova’da Maria Gorska adıyla dünyaya geldi. Polonya o tarihte Rus
İmparatorluğu bünyesindedir. Babası Boris Gurwik-Goski Fransız ticaret
şirketinde çalışan bir Rus Yahudisidir.
1917’de devrim günlerinde Saint Petersburg’lu ünlü bir avukat olan Tadeusz Lempicki ile evli ve bir çocuğu vardır. Düşü Paris’e gitmektir. 10-12 yaşlarından beri resimle haşır neşirdir. Ve bir sene sonra eşi ve çocuğuyla birlikte kısa süreli Kopenhag ve Londra maceralarından sonra düşlerinin kentindedir.
Paris'te
resim çalışmalarını hızlandırır. Tamara, Art Deco akımından çok etkilenir ve bu
alanda eserler vermeye başlar.
İlk sergisini 1925 yılında Milano'da veriyor. Bu serginin olabilmesine sebep Kont Emmanuele Castelbarco'nun onun sanatını dikkate değer bulması ve de Lempicka'ya sponsor olmasıdır. Bunun üzerine 6 ayda 28 resim yapan sanatçı Milano'daki sergiyi bu resimleri ile açar.
Aynı yıl ünlü Tamara in the Green Bugatti tablosunu Alman moda dergisi Die Dame 'ye kapak olarak hazırlar. Bu resim sayesinde oldukça ünlenen de Lempicka bu tarihten itibaren bohem bir hayat yaşamaya başlar. Biseksüel ilişkileri, kaçamakları ve skandalları ile gündemden düşmez ve 1931 yılında kocasından boşanır.
1934 yılında uzun süreli patronu olan Baron Raoul Kuffner von Diószeg ile evlenir. Bu evliliğin ardından bohem hayatını bırakıp üst düzey bir sosyetik yaşama başlar. Resim çalışmalarını ise aksatmaz. 1961’de kocası ölür. Resimle dolu bir koca yaşam 18 Mart 1980’de Meksika Cuernavaca’da sona erer.
1917’de devrim günlerinde Saint Petersburg’lu ünlü bir avukat olan Tadeusz Lempicki ile evli ve bir çocuğu vardır. Düşü Paris’e gitmektir. 10-12 yaşlarından beri resimle haşır neşirdir. Ve bir sene sonra eşi ve çocuğuyla birlikte kısa süreli Kopenhag ve Londra maceralarından sonra düşlerinin kentindedir.
İlk sergisini 1925 yılında Milano'da veriyor. Bu serginin olabilmesine sebep Kont Emmanuele Castelbarco'nun onun sanatını dikkate değer bulması ve de Lempicka'ya sponsor olmasıdır. Bunun üzerine 6 ayda 28 resim yapan sanatçı Milano'daki sergiyi bu resimleri ile açar.
Aynı yıl ünlü Tamara in the Green Bugatti tablosunu Alman moda dergisi Die Dame 'ye kapak olarak hazırlar. Bu resim sayesinde oldukça ünlenen de Lempicka bu tarihten itibaren bohem bir hayat yaşamaya başlar. Biseksüel ilişkileri, kaçamakları ve skandalları ile gündemden düşmez ve 1931 yılında kocasından boşanır.
1934 yılında uzun süreli patronu olan Baron Raoul Kuffner von Diószeg ile evlenir. Bu evliliğin ardından bohem hayatını bırakıp üst düzey bir sosyetik yaşama başlar. Resim çalışmalarını ise aksatmaz. 1961’de kocası ölür. Resimle dolu bir koca yaşam 18 Mart 1980’de Meksika Cuernavaca’da sona erer.
Art Deco tarzı çalışmalarıyla, hemen her dönem ikon olmayı başarabilmiş en nadide kadın sanatçıları arasında yer almış olan Lempicka'nin eserlerinden; Madonna, Jack Nicholson ve Barbara Streisand gibi... pek çok sanatçının etkilendiği ve eserlerini tutkuyla topladıkları söylenir. Modernizmin İkonu Tamara de Lempicka'ya sayfanızda yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim Mehmet Bey. Keşke sergisini görebilme imkanımız da olabilse..Esenlikler dilerim.
YanıtlaSilResim sanatına biraz uzak olmakla birlikte yakın dönemde Pinterestte resimlerini görerek etkilendiğim Lempicka'nın yaşam hikayesini birkaç resmiyle blogda yazayım dedim ancak resim seçerken oldukça zorlandım. Sanırım sanatının oldukça belirleyici unsurlarını gösteren bazı resimlerini seçebildim. Ülkemizde ne kadar tanınıyor bilmiyorum ama tanımaya değer bir sanatçı olarak gördüm.
Silİçten sevgi dileklerimle.
ilk resmin verdiği etkiyle bir solukta okudum çok güzel bir paylaşım olmuş ben tanımıyordum ama resim öğretmeni olsaydım keşke dediğim çok olmuştur o yüzden çok etkilendim ve güzel bir şey öğrenmiş oldum sayenizde teşekkürler..
YanıtlaSilGerçekten resimleri çok etkileyici ve tekrar tekrar bakmayı gerektiren kaliteli yapıtlar. Çok kişinin tanıması dileğiyle, saygılar.
Sil