Bu yazı serisi içinde, bu güne kadar değişik şekillerde ele alınan
“Tehcir” yani “Zorunlu Göç” olayının arifesindeki birkaç ay içinde, Doğu
Anadolu’da, özellikle Van Bölgesinde cereyan eden olayları gerçek belgelerin
ışığında, hemen hemen hiçbir katkı yapmamaya gayret ederek açıklamaya çalıştık.
Osmanlı hükümetinin tehcir kararı almasına neden olan olayları incelemeye devam
ediyor ve Van’ın düşüşü olayını değişik bir yorumla bir Ermeni yazarın kaleminden
izliyoruz:
“Varentsov- Dashkov’un teklifini kabul eden Milli Büro, gönüllü birliklerin
harekâtını sevk ve idare için özel bir komite seçti. Tiflis, Alexandropol ve
Erevan’da faaliyet gösteren komite, kısa bir zamanda tam kapasiteye sahip olan
dört gelişmiş birlik hazırladı. Gönüllülerin askeri rolü, Kafkasya’daki toplam
Rus kuvvetleri içinde önemsiz bir sayıda olmasına rağmen öncelikle kılavuzluk,
öncülük, Rus birliklerine arızalı arazilerde yol göstermek ve öncü rolü
oynamaktı. 1000 kişilik ilk grup Antranik tarafından yönlendiriliyordu. Bu grup
Balkan Savaşı’na (Bulgarlar yanında) Ermeni gönüllülerle katılmış tecrübeli
ihtilalcilerden müteşekkildi. Diğer üç grup Türk hududuna doğru ilerlerken
Antranik Kuzey İran’da Rus kuvvetlerine katıldı. İkinci grup yardımcısı eski
bir Osmanlı parlamenteri olan Dro tarafından yönetiliyordu. Erevan bölgesinde,
Iğdır üzerinden Van’a doğru ilerliyordu. Hamazp ve Keri komutasındaki üçüncü ve
dördüncü birlikler Sarıkamış’tan Oltu’ya batı hududu boyunca ileri (karakol) pozisyonunda
bulunuyordu.
Türk gemileri Ekim sonunda Rus limanlarını bombalarken, Ermeni gönüllüleri
zaten Osmanlı hudut ihlalleri için techiz edilmişlerdi ve hazırdılar. Gerçek
oydu ki muvazzaf Rus ordusunda 150.000 Ermeni asker mevcuttu ve bunların bir
kısmı Avrupa Cephesine transfer edildiler.” (1)
“Van’daki çatışma haberleri Kafkasya’ya ulaştığı ve acil destek isteği
duyurulduğu zaman, 4’ncü Rus Kafkas Kolordu’su Van ve Malazgirt istikametinde
taarruza başladı. Bu harekata katılan 2,3,4 ve 5’nci gönüllü Ermeni birlikleri
Vardan’ın komutasında “Ararat Lejyonu” olarak savaşa katıldı. 28 Nisan’da Erivan’dan yola çıkan Lejyon, General
Nikalayev’in birliklerine katıldı. Bu birlik hudutları 4 Mayısta geçti. İki hafta sonra Ermeni birlikleri ve onları takiben Rus birlikleri Van’daki
isyancılar tarafından tezahüratla karşılandı. Van valisi Cevdet Bey
güney yolu ile Voston istikametinde Van’ı terkederden Ermeni gönüllüleri IV.
Kolordu Komutanı General Oganovski’nin takdirlerine mazhar oldu. Kendisi de
“Katolik” olan Komutan, Ermeni gönüllüleri methetti. Rus askeri otoriteleri “Aram Monukyan”ı (Van’daki Ermeni Savunmasını
organize etmişti) isyan bölgesinin Valisi tayin ettiler.
Ermenistan’ın siyasi varlığı artık şekillenmeye başlamıştı... Rusya’nın
kontrolünde bağımsız bir Ermenistan beklenen ödüldü. Zaten yerli teşkilat
Militia ve Polis Van gölü çevresinde tesis edilmişti. Tıpkı 2000 yıl önceki
gibi. Haziran sonunda Ermeni lejyonu General Trukhin’in özel kuvvetlerine
katılmıştı. Bu kuvvetler Van gölü güneyini temizleyecekler ve Bitlis’te
kurtarılmayı bekleyen 100.000 Ermeni’ye ulaşılacaktı.” (2)
Tebriz’de 6 Mayıs 1915’te harekete geçen General Şarpantiye Komutasındaki
Rus Süvari tümeni Van ve Adilcevaz üzerine harekete geçti. 12–16 Mayıs arasında
Savuşbulak’a geldi. 18 Mayısta Başkale’ye yaklaştı, Türk birlikleri batı’ya
doğru çekilmek zorunda kaldı. General Truhin komutasındaki birlikler Van’a
girdiler. Türk birlikleri her tarafta çekilmeye başladılar. Türkler’in Van’ı boşalttıkları 14 Mayıs’tan iki gün sonra Ruslar şehre
Ermenilerin büyük coşkusu ve şenliklerle girdiler. İyice cesaretlenen Ermeniler
bölgede Türkleri imha etme kararıyla büyük bir “imha harekâtı” başlattılar.(3)
Türklerin, Van’ı boşaltması üzerine Van’da Ermeni dönemi başlamış ele geçen
Türkler akla gelebilecek en feci şekilde, bazı köy ve kasabalarda son ferde
kadar yok edilmişlerdir. Van’ı baştanbaşa yakan Ermeniler bu şehri elde
tuttukları bir iki yıl içinde, yüzlerce yıllık tahribat yaptılar.(4)
Ermeniler Van’da soykırım uygularken kendi gençlerinin beynini vahşet
hikâyeleriyle dolduruyorlardı. Bunlardan biri daha sonra Sait Halim Paşa ve
Polis Müdürü Cezmi Bey’i öldürecek olan Arşavir Şıracıyan’dır. Anılarında bu
dönemle ilgili sahte anılarla kininin nasıl beslendiğini anlatmaktadır.
“24 Nisan 1915’ten bir gün sonra, Sivas Valisi Muammer’in kendi
bölgesindeki 20.000 Ermeni askerini katlettiğini öğrendik... Yaklaşık 120.000
soydaşımız çalışma taburlarında istihdam edilmişlerdir. Bunlar birbiri peşi
sıra katledildiler...” (5)
“Kaçaklar İstanbul’da “dam taburu” olarak adlandırılıyordu. Soydaşlarıyla
beraber başkent’in en iğrenç mahallerinde haddinden fazla kalabalık sefil
barınaklarda yaşamaktaydılar... Jön Türkler onları bir tehdit vasıtası olarak
gördüler Türk Polisi bir gecede beş bin kişiyi topladı ve bir daha
kendilerinden haber alınamadı... Teşkilat-ı Mahsusa adındaki kıyım ve
katliamlardan sorumlu özel organizasyon.. Kaşarlanmış sabıkalıları hapisten
çıkararak oluşturuldu.” (6)
“Kaçaklar dünyasının bir adı vardı, tavan taburu. Gerçekten de onlar tavan
araları, mahzenler ile gizli geçitlerin askerleriydiler... Tavan arasına mensup
15.000 nefer savaş boyunca hayatta kalmayı başardı. Jön Türkler Ermeni
meselesini kökünden halledemediler ama kendi isimlerini sonsuzluğa dek ‘katil’
soykırımcı ve barbar kelimeleriyle eşdeğer hale getirdiler.” (7)
Böylece bir tarafta gerçek cinayetler işlenirken diğer tarafta vatanlarını
savunma gibi en asil görevden kaçan ve düşmanla işbirliği yapan bazıları da
Lafla seri halde cinayetler üretiyorlardı.
Aynı günlerde Van’dan gönderilen ve daha sora Amerika’da yayınlanan Ermeni
gazetesi “Gosnak” ta yayınlanan bir mektup Van’ın gerçek durumunu anlatıyordu;
“Birçok silahlar ile birlikte 810 top ele geçirdik. Hükümete ait bütün
binaları ve kışlaları yaktık. Van’da 1500 kadar kadın
ve çocuktan başka Türk kalmadı. Bunlar Amerikan bölgesinde muhafaza
ediliyor. Bazılarına da Rus Ordusu tarafından bakılıyor, yemek veriliyor. Bu gün Van Valisi Aram’dır. Bütün davalar artık Ermeni lisanı ile
görülüyor. Köylere ve kasabalara Ermeni memurlar gönderiliyor.”(8)
900 yıllık bir Türk vilayeti olan Van, kendi vatandaşlarının isyanı ile ele
geçirilmiş ve düşman ülke Rusya’ya teslim edilmiştir. İhanetin böylesi tarihte
ender kaydedilmiştir.
Bu gün dahi ne Türk, ne de Batı Dünyası, Van ili ve çevresindeki 509.707
Müslüman’dan (9) sadece 1500 kadın ve çocuğun kaldığını bilmiyorlar. Van'ı ele geçiren Ermeniler bütün Türk mahallelerini yaktılar. Şehirde
kalanları ve yollarda yakaladıkları kişilerin yaşlarına bakmadan toptan kitle
halinde katlettiler. Bundan maksatları, Van’daki Türklerden bir iz bırakmamak
ve bölgede sayısal üstünlük sağlamak istemeleriydi. (10)
DİPNOTLAR:
(1) Richard G.Hovannasian: Armenia On The Road of to İndependence,
s.44 (University of The Californian Pres Ltd. USA- 1967),
(2) Aynı Eser, s.55
(3). Ergünöz Akçora: Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları, s.127
(İstanbul-1994)
(4) Hüseyin Çelik: Görenlerin Gözüyle Van’da Ermeni Mezalimi s.26 (Yüzüncü
Yıl Üniversitesi)
(5) Arsavir Şıracıyan, Bir Ermeni Teröristin İtirafları s.54 (Kastaş
Yayınevi- 1997).
(6) Aynı Eser, s.52.
(7) Aynı Eser, s.79.
(8) Abdullah Yaman, Ermeni Meselesi v eTürkiye, s. 326- 327 (İstanbul –
1973).
(9) Justin Mc Carthy The Population of The Otoman Armenians; Armenions in
late Ottoman Period, s.70 (Edited by Türkkaya Ataöv, The Turkish Historical
Society, Ankara – 2001).
(10)
Fevzi Çakmak: Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri, s.96 ( 1935 Yılında Harp
Akademisinde Verilen Konferanslar, Ankara–1936)
Dr. M. Galip Baysan
--
Şimdi soykırım yapan kim? Bu dünya ne kadar değerli böyle insanlaroın gözünü bürümüş kimse kalmadı o zamandan kim konuşacak şimdi? Onların sesi olacak? Bir kaç sene önce ucube! diye nitelendirdiği heykeli kaldıran bir başbakan şimdi neden birden çark edip özür diler hep siyaset, hep politika hep bir yaranma maalesef...
YanıtlaSilGerçekler bilinmeyince, her zaman yaygaracının, beyin yıkayıcıların sesi en öne çıkar. Halkım, kendi gerçeklerini bilse, en azından geçmişini unutmasa, daha dik durabilir. Politikacıların çirkin yüzünü sergilemek geçmişi unuttturmamak bakımından önemli.
SilSevgi ve saygılarımla.
Mehmet Bey Gerçeklergüneş bloğundaki çekilişten kazandığınız hediye için lütfen adres bildirir misiniz? Bu arada bu yazınız da güzel, teşekkürler... www.demirhalil.blogspot.com
YanıtlaSilyazı için teşekkürler Bilgehan abi...........BURAK
YanıtlaSil