Yörede değişik isimler altında çok sayıda çay fabrikası var. En önemli tesis elbette Çaykur işletmeleri. Ancak çayın önemli bir tarım ve ekonomi bitkisi olması nedeniyle yörede hemen hemen her boş alanda çay tarhları oluşturulmuş. Özçay Çay Fabrikası da köylüler tarafından kurulmuş bir kooperatif işletmesi. Grubumuz iki otobüs halinde geldiği için fabrikayı da 2 ziraat mühendisi rehberliğinde gezdik. Bizim grubun rehberi Enes beyin anlatımlarını özetliyorum. Çay bölgenin en önemli geçim aracı. Fabrika 20 yılı aşkın süredir üretim yapıyor. Çay bitkisinin yılda 3 kez tarhlarında kesimi yapılıyor, Mayıs, Temmuz ve Eylül. İlk kesim olan Mayıs kesimi en iyi ürün kabul ediliyormuş. Fabrikaya kamyon ve traktörlerle getirilen ürünler önce fabrikanın dışa bakan kısmında dinlendirilerek nemi %70’den %40’a düşürülüyormuş. Daha sonra iç kısımlarda nemi kademe kademe düşürülerek kurutuluyor ve kıyma işlemine geçiliyor. Yaprak ve kesim kalitesine göre farklı isimler altında paketleniyormuş.
Fabrikaları İlk organik çayı üretmekle övünüyorlar. Enes beyin derecelendirmesine göre en iyi kaliteli çay sıralaması değerliden başlayarak,” Elekaltı”, “Tomurcuk”, “Filiz”, “Siyah”, “Kamelya” vs diye devam ediyor. Yeşil çay iyi olmakla birlikte günde 2 bardaktan fazla içilmemesi tavsiye ediliyor. Bitki çaylarının paketsiz olanlarının kullanılmaması gerektiğini de ekliyor.
Gezimizden sonra hem çay içerek hem de fabrikanın alışveriş mağazasından değişik çaylardan alışveriş yaparken Enes beyin verdiği çay demleme tarifini de paylaşayım; “Çayı demlerken, porselen yada çelik demlik tavsiye ediyoruz. Çayın alt suyunu ısıtırken demliğe çay koyarak ısıtmayın. Çay suyu kaynadıktan hemen sonra demliğe çayı koyun ve sıcak suyu demliğe sabit tek noktandan dökün, suyu dolaştırmayın ve başka bir nesneyle karıştırmayın. Sıcak suyu koyduktan sonra 10-15 dakika sonra çay demlenmiştir. Yarım saat içinde tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Çay içmeye bu saatten sonra devam edecekseniz yeniden demlemenizi öneririz.”
Demli çaylarla bol keyifli günler sizlerin olsun efendim.
içmiştim çayı güzel benimde eşim rizeli olduğu için evimde sırf bir dolabım çay dolu :) :)
YanıtlaSilTüm güzel çaylara ulaşabiliyorsunuz ne mutlu size! Sevgiler.
SilBöyle işletmelere ve teşvik edilmesine çok seviniyorum.. bende çay demlerken bir yane karanfil atarım içine değişik bir içimi oluyor
YanıtlaSilSanıyorum farklı tatlar zaman zaman denenebilir. Alışmak önemli galiba.
SilYüzümüz güldü, içimiz ıısındı Mehmet Bey....
YanıtlaSilİlginize teşekkürler, sevgi ve saygılar sunuyorum.
SilMehmet bey teşekkür ederim. :-) şirinceye bu ücüncü gidişim. ilk gittiğimde şarap almıştım. ama sanıyorum ben meyve aromalı şarabını pek sevmiyorum. :-( güzel bir köy. ama tabiki turistik. ve ne yazık ki bu gittiğimde boştu. kazanç azdı...:-( efes de 3-4. gezi. her defasında ayrı büyüleniyorum... bu arada yzınısaki bu çay fabrikasını bizde gezmiştik...:-( sanıyorum ben sizin kadar detaylı anlatmamıştım yazımda... teşekkürler bilgiler için.
YanıtlaSilArzu hanım, Nazik yorumunuza çok teşekkürler. Meyveli şaraplar alışan için güzel sanıyorum. Sadece karadut aromalı olanını sevmiştim. Ben "Eski Sinema"dan onların kendi mahsülleri olan "İrikara" üzümünden olan şaraplarını alıyorum. Tatmanızı tavsiye ederim. Sevgilerimi sunuyorum.
Sil