LİMAN BÖLGESİ:
Potemkin merdivenlerinin hemen arkasında başlayan liman bölgesi bir ticaret şehri olan Odessa’nın önemli ve hareketli noktalarından birisi. Liman için yapılan uzun ve çok geniş iskele üzerinde bilet satılan bir bölümün hemen arkasında halen kapalı büyük bir otel bulunmakta. Otelin arkasındaki burun kısmı ise yat limanı olarak kullanılıyor. Yat limanına inen merdivenlerin başında da gemi çapalarının ve topların sergilendiği küçük bir bölüm var.
OPERA VE BALE BİNASI:
Odessa’da sanat ve kültür etkinlikleri oldukça yoğun. Ünlü Deribaskaya caddesinin hemen paraleli olan Lanzheronovskaya caddesi üzerindeki Opera ve Bale Sarayı dünyanın sayılı salonlarından birisi sayılıyor. Dıştan çok görkemli olan binadaki gösteriler için bilet bulabilmek uzun süre sıra beklemeyi gerektiriyor. Şansımıza gittiğimiz ilk günün gecesi Fındıkkıran bale gösterisi için, kuyrukta tanıştığımız iki Türk gencinin Rusça bilgisi ile bilet almayı başardık. Bilet ücretleri 20-150 Grivna (4,5-33 TL) arasında değişiyor. Resimlerden de göreceğiniz gibi salonda 4 kat ve 4 katta localar var.
Tanıtım rehberlerinde gösteriden yarım saat önce giderek salon ambiyansını görün sözüne uyarak yaklaşık yarım saat önce gittiğimizde salonun gittikçe dolarken görkemini hayranlıkla izledik. Gösteride harika idi ancak ne yazık ki final sahnesi dışında görüntüleme şansımız olmadı. Sadece burada bir gösteriyi izlemek için bile Odessa’ya gitmeye değer.
ARKEOLOJİ MÜZESİ:
Opera binasının hemen altındaki parkı yanında olan müze dıştan görünüşüyle çok etkileyici. Giriş 40 Grivna (9 TL civarında) Müze 3 farklı salondan oluşuyor. Özellikle, Odessa’nın biraz kuzeyinde bulunan Olbia antik kentinin buluntularının sergilendiği bölümler harika. Miletos şehrinin bir kolonisi olarak kurulan Olbia’dan çıkarılan buluntular çok etkileyici. Ayrıca çevre antik kentlerden de getirilen buluntularla müze oldukça zengin. Odessa’nın mutlaka gezilmesi gereken mekanlarından olduğunu altını çizeyim. Ayrıca modern salonda şehrin en güzel caddesi Deribasovskaya’ya adını veren Çarlık Rusyası generallerinden Deribas’ın (José Pascual Domingo de Ribas y Boyons (6 Haziran 1749 –14 Aralık1800), Rusça adıyla Osip (Iosif) Mikhailovich Deribas (Осип (Иосиф) Михайлович Дерибас), bir tablosunu da görebilirsiniz. Odessa’nın kurucularından sayılan ve Rus-Türk savaşlarıyla ünlenen bir komutan olarak halen saygı görüyor.
PUŞKİN HEYKELİ VE PRİMORSKİY CADDESİ:
Tren istasyonundan uzanarak gelen uzun bir cadde olan Puşkinskaya Caddesi Opera binası ile Arkeoloji Müzesi’nin arasındaki parka ulaştığında parkın hemen başında ünlü yazar Puşkin’in heykeli bulunmakta.
Kısa yaşamında ünlü yazar bir süre Odessa’ya uğramış. Adına da ayrıca bir müze bulunmakta. Odessa’da halen büyük saygı görüyor. Puşkin heykelinin hemen arkasında bulunan Primorskiy Caddesi iki tarafı yol ortası ise ağaçlıklı bir gezinti yolundan oluşan hoş bir bulvar. Günün her saati kalabalık. Cadde, Puşkin heykelinden Potemkin merdivenlerine kadar devam ediyor.
Yolun altının antik şehir kalıntıları içerdiği keşfedilince yapılan bir açma, camekanlı ve üzeri kapalı küçük bir seyir yerine dönüştürülmüş. Bulvar üzerinde görebiliyorsunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder