23 Mart 2011 Çarşamba

GEREDE HAVULLU YAYLASI DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

27 Şubat Pazar günü yaptığımız Gerede Havullu Yaylası yürüyüşümüze, sabah saatlerinin oldukça serin havasında başladık. Her zamanki toplanma yerimizde saat 8'de hareket eden grubumuz, değişik noktalardan alacağı katılımcılarla 20 yürüyüşçü ve 2 rehberle yola çıktı.
Kızılcahamam'da her gezide yaptığımız sabah molamızı bu kez biraz kısa tuttuk. Havullu Yaylası Kızılcamam çıkışında ve Gerede'ye varmadan önce olduğu için zorunlu olarak E-5 yolunu takip ettik.
Başlangıç noktamız, daha önceki yürüyüşlerimizden olan Doğanlar Yaylası başlangıcı ile hemen hemen aynı nokta idi. Zaten her iki yayla birbirine çok yakın. Yürüyüşümüze hemen otoyolun kenarından başladık. Ancak özellikle orman içine ulaşıncaya kadar olan bölüm oldukça çamurlu idi.
Hava sabah saatlerinden beri fazla değişmeden 0 ve -1 derece arasında sabit gibi. Yürüyüş grubumuzun nisbeten kalabalıklığı ve farklı hızları nedeniyle uzun süre tempo tutturamadan ara ara geride kalanları beklemelerle devam etti.
Yükselen rotada karlı yolların başlamasıyla grubun arası da açılmaya başladı. Kar, üzeri basılmamış olmasına rağmen yoğunlaşmış ve nispeten sulu olduğundan yürüyüşümüzü oldukça zorluyordu. derinlik zaman zaman 20-30 santimetre arasında uzun süre devam etti.
Sert kış, oluşan fırtınalar orman içinde pek çok ağacı devirmiş durumda. bunların bir kısmı da orman içi yürüyüş yollarına düşmüş olduğundan pek çok kere bunların altında geçmek ya da çevresini dolanmak zorunda kaldık.
Molalar tempomuzu bozsa da şimdilik moralliyiz. Ancak rehberimiz Tekin bey, bizlerinde arasında olduğu bir grubun bir süre sonra sıkılacağı düşüncesiyle tedirgindi.
Yaylaya uzanan yolda zaman zaman orman yolundan dik kesmeler yaparak dağa tırmanıyor ve bir yandan da grubun çok dağılmamasına dikkat ediyoruz.
 Doğa kendi dengesi içinde sessiz ve huzur dolu. Havanın soğuk olması kuşların dahi havalanmasını engelliyor.

Yaylaya ulaştığımızda küçük bir göletin kıyısından dönüş yapıyoruz. Evlere daha biraz mesafe var. Yine grubun toplanmasını beklerken çevreyi fotoğraflıyoruz.

 Yayla evlerine çıkan son yamaç öncesi oldukça karlı yolda yol almaya devam ediyoruz.

 Yaylada yemek molası verdiğimizde saat 13 dolaylarına gelmişti. Kısmen ağaç altlarında ve kısmen bazı evlerin sundurmalarında yemeği yiyiyoruz.
 Dönüş yolumuzda rotamız doğu, güney-doğu rotasında hafifçe dönen bir yolla Doğanlar Yaylası tarafına saparak başlangıç noktamıza ulaşmak olarak çizildi. Yola devam.
 Orman içinde yine ayak üzeri verdiğimiz bir rotada, bir ayının ayak izleri. Rehberimiz Tekin bey, son kar yağışına kıyaslayarak yaklaşık bir ay öncesine ait olabileceğini ifade etti.
 Dönüş rotamızda karın zaman zaman dize yaklaşması üzerine bazen orman yolunu bazen de ormana girerek ağaçların altının nisbeten daha az karlı kısımlarından yürüyüşümüzü sürdürdük.
Yolun son kısımlarına geldiğimizde, ekibin, varış noktasına kadar orman yolundan görece basit bir rotada ineceğini gözönüne alan rehberimiz ile ben ve Fuat hocamında katıldığı 8 kişi, rotadan çıkarak dik bir yamaçtan oldukça yükseldik. Büyük bir geniç açı çizerek yaklaşık 3 kilometrelik bir ilave rotada hızlı bir yürüyüşle, sabahtan beri beklediğimiz hızlı yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Tahminen 1 saat sonra varış noktasına ulaşan diğer gruba yetişerek yürüyüşümüzü tamamladık.
Son yaptığımız eklemeyle yaklaşık 16 kilometre olarak gerçekleştiridiğimiz yürüyüşümüzü, tam hava kararmak üzereyken noktalayarak yol kenarında bizi bekleyen otobüsümüze ulaştık. Yine güzel ve soğuk bir pazarı açık havada ve doğada geçirmenin keyfi ile yenilenmiş bir enerji ile Ankara'ya döndük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder