Aslında Eğerlidere-Eğerlibaşköy köyleri arasında yapılması planlanan yürüyüşümüz, belirlenen güzergahın oldukça ormansız ve çıplak olması nedeniyle aşırı sıcakta eziyete dönüşeceği düşüncesi ile hareketimizden hemen sonra, bugün bizlere ilk kez rehberlik yapacak Tekin beyin önerisi ile Çamlıdere yöresinden başlayıp Soğuksu milli parkında sona erecek bir başka rota ile değiştirildi.
Rehberimiz ve 26 katılımcı ile sabah 08.00'de başlayan yolculuğumuz bazı uzun beklemeler sebebiyle gecikmeli olarak saat 11.00 civarında yürüyüşe başlayacağımız noktaya ulaşabildik. Başlangıçta rehberimizin yaklaşık 15-16 kilometre olarak tariflediği yürüyüşümüz orman içinde başladı.
Eğimli olarak hafifçe yükselen bir rotada, rehberimizin deyişiyle, Osmanlı dönemi, Kızılcahamam-Ankara kervan yolundan devam ettik. Gerçekten zaman zaman taş döşemeli bazı yollardan geçtik.
Rotanın sabah bölümü nisbeten düzgün orman içi yollardan devam etti. Havanın oldukça sıcak olması nedeniyle su tüketimimiz oldukça fazla olmasına karşın yolumuz üzerinde çok fazla çeşme olması ve molalarımızı dikkatle değerlendirerek epeyce yol aldık.
Grubumuzda yürüyüşe yeni başlayanlar olduğundan başlangıçta oldukça yavaş yol aldık. Rehberimiz, grubu fazla tanımadığından ve tek başına olduğundan, eski yürüyüşlerimizden deneyimli bir arkadaşımızı artçı olarak belirledi. Zaman zaman grup ikiye bölünmesine karşılık oldukça düz olan kısımlarda yine de belli bir ritmi tutturmayı başardık.
Grubumuzda yürüyüşe yeni başlayanlar olduğundan başlangıçta oldukça yavaş yol aldık. Rehberimiz, grubu fazla tanımadığından ve tek başına olduğundan, eski yürüyüşlerimizden deneyimli bir arkadaşımızı artçı olarak belirledi. Zaman zaman grup ikiye bölünmesine karşılık oldukça düz olan kısımlarda yine de belli bir ritmi tutturmayı başardık.
Saat 13'ü biraz geçe verdiğimiz öğle yemeği molası yine güzel esprilerle ve neşeyle geçti. Kalabalık soframızın kahkahaları, Mehdi'nin Fransa'dan getirdiği bir şarabın içilmesi ile doruğa ulaştı.
Yaklaşık bir saatlik molanın ardından başlayan yürüyüşümüz orman içinde uzun bir inişle devam etti.
Bir süre orman içi yoldan devam eden yürüyüşümüzde, hem yolu biraz kısaltmak ve hem de sıkı bir çıkış isteyen bazı grup üyelerimizin isteğini karşılamak üzere, oldukça eğimli bir çıkışa yöneldik. Bu çıkış sırasında grubumuzun bazı üyeleri ve özellikle yeni başlayanlar oldukça zorlandı. Ortak çıkış mahalline yaklaşık yarım saatlik bir gecikme ile ulaşabildiler.
Çıktığımız bu noktada, Kızılcahamam ilçesini uzaktan panoramik olarak görme olanağı bulduk. sonra oldukça eğimli bir inişle orman içi yoldan ilçeye doğru inişe geçtik.
Ulaştığımız son tepemizde, soğuksu milli parkını tepeden görerek yaklaşık 15 dakikalık son molamızı verdik. Daha sonra bulunduğumuz tepeden oldukça dik bir eğimle çok sert bir inişe geçtik.
Akşam saat 19.00 sıralarında inişi tamamlayıp Soğuksu mesire alanında aracımızın bizi beklediği noktaya ulaştığımızda yaklaşık 15 kilometrelik zorlu ve keyifli bir yürüyüşü tamamlamanın mutluluğu ile karpuzlarımızı iştahla yedik.
Yolda artık alışılmış şekilde verdiğimiz çay çorba molalarımızı tamamlayarak ve arkadaşlarımızı aldığımız noktalarda bırakarak dönüş yolculuğumuzu saat 22.00 dolaylarında tamamlayarak Ankara'ya ulaştık.
Nice keyifli yürüyüşte yine birlikte olmak dileğiyle, zorlu bir haftaya merhaba...
sizinl beraber gezip öğrenmeyi çok seviyorum, teşekkürler :) buarada hastalıklar içinde çok geçmiş olsun..
YanıtlaSilÇok güzel,harika yerler.Bir yakınım o ilçede yaşadı bir zamanlar; bir türlü gidememiştim.Fotoğraflarınızla gitmiş gibi oldum.Teşekkürler,selam ve sevgiler.
YanıtlaSilSevgili Nilay,
YanıtlaSilİlginize teşekkür ederim. Biraz geç kalmış olarak yazdım. ama doğa gerçekten bambaşka. İnsan içine girince anlıyor. Sevgiler.
Sevgili gökçe7,
Gerçekten gittiğimiz ormanlık yöreler çok güzel ve ilginç yerler. İnsan gezip gördükçe etkileniyor. Sevgiyle kalın.
Doğa ruhun ilacı..Tüm yorgunlukları alıp pozitif enerji veriyor..Çok güzel,keyifli geçmiş.Teşekkürler paylaştığınız için.sevgiler..
YanıtlaSilSevgili Ebruli,
YanıtlaSilGerçekten başlayalı çok olmamasına rağmen güzel ve kalıcı bir alışkanlık oldu. yorgunluğa rağmen büyük keyif veriyor. Sevgiyle kalın.
Merhabalar,
YanıtlaSilBen de doğa fotoğrafçılığıyla ilgileniyorum ve doğayı hissetmek kadar güzel bir şey yok sanırım (:
Bu yürüyüşleri ve fotoğraflarını her gördüğümde, şu masadan kalkıp gidesim geliyor. Yan etkisi bu sanırım.
YanıtlaSilSEvgili Hayatımın her rengi,
YanıtlaSilGerçekten doğayı tanıyınca bir başka seviyorsunuz. Şimdi gittiğim zamanlardan daha çok gidemediğim zamanlarda düşünüyor ve huzursuz oluyorum. Sevgiyle kalın.
Sevgili Tülay,
Gerçekten doğada yürüyüş bambaşka, her şey ilk adomı atım gidinceye kadar. sonra da ne kadar geç kalmışım diyorsun. Haydi ilk adımı at, Sevgiyle kal.